Esin Kaynağı Olmak İçin Tasarlandı: SC Johnson’ın Frank Lloyd Wright tarafından tasarlanan İdari Binası

1936’da üçüncü nesil SC Johnson lideri H.F. Johnson, Jr. mimar Frank Lloyd Wright’ı arayıp buldu. Gerçi yeni bir idari ofisin temeli atılmıştı, ama H.F. daha modern bir yaklaşımı araştırmak istiyordu. Bunu eski planları çöpe atma ve yenilikçi Wright ile risk alma pahasına istiyordu. 

 

Daha sonra şöyle diyecekti: “Herkes tipik bir bina yapabilir. Ben dünyadaki en iyi ofis binasını inşa etmek istiyordum ve bunu yapmanın tek yolu dünyadaki en iyi mimara sahip olmaktı.” Böylece H.F. ve Wright arasında on yıllarca sürecek olan ilişki başlamış oldu.

1939’da Racine Wisconsin’de açılan bina, 20. yüzyılın en iyi 25 binasından birisi olarak ün kazanmıştır. Bu binanın bugün hâlâ SC Johnson’ın ruhu olan inovasyon, cesaret ve macerayı yansıttığına inanırız.

 

İdari Bina’daki Büyük Çalışma Salonu’nun muhtemelen en bilinen özelliği, sütunlarıdır. Wright onları ağaç biçimli anlamına gelen "dendriform" olarak adlandırıyordu, ama birçok kişi üst destek bloklarının benzersiz şekli nedeniyle nilüfer yaprakları olarak da anmaktadır. Sütunlar tabanlarında sadece 23 cm çapında olmalarına rağmen, en üst noktalarında 564 cm çapına genişlerler. 

 

Güzelliklerine rağmen, herkes sütunların iyi bir fikir olduğuna dair Wright’ın iyimserliğini paylaşmıyordu. Başlangıçta, Wisconsin Sanayi Komitesi sütunların tasarımın gerçekçi olmadığına inanarak, bina planlarını onaylamayı reddetti. Ama Wright yılmadı.

 

1937’de bir yapısal sağlamlık deneyini yönetti. H.F. dahil yüzlerce izleyici, heyecanlı saha testini izlemek üzere bir araya geldi. Sonunda, sütunlar kendilerini kanıtladılar. Gerekli olan miktarın on katı olan altmış tonluk bir yükü taşıdılar. İnşaat onaylandı. 

Wright’ın odak noktası sadece yapının kendisi değildi. İdari Bina için 40’tan fazla mobilya planladı. Her biri binanın benzersiz tasarımını yansıtmak ve işlerin yürümesine yardımcı olmak amacıyla tasarlandı; örneğin, Büyük Çalışma Salonu içinde kolaylıkla hareket ettirilebilecek tekerlekli dosya arabaları gibi. “Kuş kafesi” biçimindeki açık dairesel asansörler, binanın panoramik bir manzarasını sunarak, zeminden çatı katına gidip gelirler.

 

Ayrıca, hem iç hem de dış duvarlar için “Cherokee Kırmızısı” olarak bilinen sıcak bir kırmızı-kahverengi ton belirledi. Tuğla binaların çoğu sadece birkaç tuğla şeklini kullanır, binaların tuğlaya uyacak şekilde tasarlandığı söylenebilir. Tam tersine, İdari Binada tuğla binaya uyacak şekilde tasarlandı. 

 

İç ve dış cephe yarıçaplar, iç ve dış yarıçaplı köşe tuğla ve diğer özel şekillere sahip yaklaşık 200 özel şekilli Cherokee Kırmızısı tuğla yaratıldı. İnce detaylar tuğlayı tamamlayan Kasota Taşı rengidir ve yatay derzlerde kullanılan harç tüm binaya akıcı, aerodinamik bir etki vermek için tırmıkla tarandı.

 

Gerçekten de, H.F’in ve Wright’ın hedeflerini gerçekleştirdi: Şirketi diğerlerinden ayırdı ve bize benzersiz bir işletme olarak büyük bir ilgi kazandırdı. Life Magazine dergisi İdari Binayı New York'ta düzenlenen 1939 Dünya Fuarı'nda yer alan fütüristik binalarla kıyaslayarak olacakların habercisi olarak övdü. 

 

Bir gezi için yerinizi ayırtın ve Akademi Ödüllü filmimizi izleyin. Onlarca yıl önceki tüm ziyaretçiler gibi sizin de ziyaretinizi ilham verici bulacağınızı düşünüyoruz. Harika tasarımlar asla eskimez.